25 Kasım 2016 Cuma

KAYNAKLARIMIZ TAMAMEN TÜKENMEDEN

Dünya üzerinde yaşananan açlık sıkıntısının her ne kadar kaynakların yetersizliğinden değil de, sosyal bir problem olduğuna inansam da, bu sosyal problemin çözüleceğine dair inancım git gide zayıflıyor.

Dünyadaki milyonlarca kişi açlıktan ve su yetersizliğinin sebep olduğu bir çok nedenden hayatını kaybederken, birilerinin dünyanın diğer ucunda tüm bunlardan habersizmişcesine arsızca dünyayı kemirmeleri ne kadar da ironik...

Ama mademki bu sosyal problemi yüzyıllardır çözemiyoruz, o halde yeni tarım  teknolojileriyle, az kaynakla verimli ve yüksek üretim yapmayı öğrenmek zorundayız. Hatta bu konuda yasal yaptırımlar oluşturulmasını, uygulanmasını ve denetlenmesini desteklemeliyiz.

Bizim ülke olarak bu konuda çok geri kalmış olmamızın en belirgin sebebi, verimli toprak ve temiz su kaynaklarımızın çok fazla olması. Her zaman yetersizlikler insanı daha yaratıcı ve üretken olmaya zorlar. Bu şartlarda ne yazikki itici gücümüz yok.

Oysaki Hollanda gibi kullanılabilir tarım arazisi çok az olan, ya da İsrail gibi çok kısıtlı suyla üretim yapmaya çalışıyor olsaydık şimdiye kadar çoktan önlemimizi almış olacaktık.

Holllanda bu alanda en büyük başarıları elde eden ülkelerden biri. Konya büyüklüğünde tarım arazisiyle dünyada kendinden bahsettirecek bir yer edinmiş durumda. Tarımda inovatif bir yaklaşımla, belkide ülkelerin en ilkel ve yatırımsız sektöründen, imrendiren uygulamalara imza atmış durumdalar
Neden biz de ülke olarak ismimizden söz ettiremeyelim.Bir daha düşünün...